Bilimsel çalışmalar dil eğitimine ne kadar küçük yaşta başlanırsa o kadar etkili ve kalıcı sonuçlar alındığını göstermektedir. Peki, yabancı dil eğitimini geç yaşlara bırakırsak ne olur? Üniversite döneminde ciddi olarak İngilizce eğitimine başlandığında, öğrenmeyi engelleyen ön yargıların ve dışsal algıların dil eğitimini zorlaştırdığını gözlemlenmiştir. Şöyle ki; 7 yaşında bir öğrencinin yabancı dil öğrenirken gösterdiği çabukluğu ve rahatlığı yetişkin öğrencilerde göremiyoruz. Hem yaşın beraberinde getirmiş olduğu öğrenme yavaşlığı hem de dış etkenlerden kaynaklanan konsantrasyon eksikliği ve zaman problemi öğrenmeye ket vuran en önemli etkenlerden bazıları. Oysa dil eğitimi, gelişmiş tüm ülkelerde ilköğretim çağlarında, öğrenci daha ergenliğe geçmeden tamamlanan bir öğrenim sürecidir.
Özet olarak, Erken yaşta verilen ingilizce eğitimi çocuğunuzun geleceği için yapacağınız en önemli yatırımlardan biridir. Çocuk İngilizcesi eğitimine ne kadar erken başlarsanız o kadar kalıcı ve etkili geri dönüşler alırsınız. İngilizce eğitimi ne kadar erken yaşta verilirse o derecede kolay ve başarılı olur. Bu nedenle, öğrencilerin herhangi bir sınav kaygısı taşımadıkları ve eğitimi engelleyen ön yargıların oluşmadığı çocukluk çağlarında yabancı dil eğitimine başlamaları, hem kariyer yaşamlarında, hem de dünya vatandaşı olma yolunda atacakları her adımda onları akranları arasında 1-0 öne geçirecek ve karşılarına çıkabilecek fırsatları daha iyi değerlendirebilmelerini sağlayacaktır. İngilizce öğrenimine erken yaşta başlayan çocuklar İngilizceyi doğal bir şekilde eğlenerek öğreneceklerinden, özgüvenleri artacak ve takip eden süreçte diğer derslerinde de başarılı olacaklardır.